18 Ağustos 2009

Perde düğmesi ve ben..

Güneşlikler babadan kalma emektar merdivenin en üst basamağında parmak uçlarına basılmak sureti ile şen şarkılar eşliğinde takılmıştı yerlerine. En sona kalan tüllerin bir kaç düğmesinin makina içinde kaldığı gözlenmiş ama, bu husus o esnada kafaya fazla takılmamıştı. Çünkü düğmeler vakt-i zamanında birer santim arayla geçirilmişti tüllere ve üç beş düğmenin eksikliği mesafeyi olması gerekene yaklaştırmaz gibi görünmüştü göze.

Hâl böyle olunca neşemi bozmadan çıktım yine merdivenin tepesine. Ama gel gör ki biraz yorulmuştum sanki. Boynum tavana bakmaktan, kollarım havaya asılmaktan, omuzlarım hadi diyelim hamlıktan, ayak parmaklarım 53 kilo ağırlığı yüklenmekten sızlanmaya başlamışlardı artık.

Bütün bu sızlanmayı duymazdan gelmeye çalışırken ne olduysa oldu birden kendimi 'salak' derken buldum kendime. Çıkan düğmelerden ikisi yan yana iki boşluk bırakmıştı ve ben merdiven üzerindeyken düğmeyi tüldeki yerine geçiremiyordum. Düğme benle inatlaşıyordu. Ve orada merdiven tepesinde ne düğmeye ne tüle..kendime kızmıştım yine...

-Neden bu başına gelenler geliyor senin başına biliyor musun?

Salaksın kızım sen. Kafan çalışmıyor. Bunun olabileceğini görmedin. Ama yok..gördün..gördün de olmama olasılığını daha çok gördün. Uğraş bakalım..işin gücün yok buracıkta düğmeyle inatlaş şimdi.



Neşem kaçmış, kan tepeme çıkmıştı sanki. Sergilediğim komediyi farkedemiyor, söylendikçe söyleniyordum.
Sonra düğmecik, odanın -yorgun ayağıma on dakika sonra büyük zevkle batacağı- bir kuytu köşesine düşüverdi.


İşte kendimi o zaman gördüm. Beş basamaklı döküntü merdivenin üzerinde elinde bir tül yığınıyla tünemiş, somurtmakta ve söylenmekte olan beni.

Kendimle ettiğim kavgayı elimden kurtulmak suretiyle düğme kazanmıştı.

-Evet salaksın sen. Her şeyi kafasına takan, sıkıntıların en ince ayrıntılarına tekrar tekrar girmekten bıkmayan..başına gelen en basit zorluğa aman vermemek için mücadele eden bir salak.

Oysa düğme tüle takılmayı reddetmiş, gördüğüm kadarıyla tül de bunu hiç ama hiç dert etmemişti. Düğmelerindeki eksiklik sırıtmıyordu üstelik.


Görüp, dinlemek, anlamak..

alacağını almak ve vereceğini vermek.

Sonra yürümek..gitmek usulca..

Yeri ve zamanında..asılmadan..takılmadan.

Devam etmek.

Oyunun kuralı olsa gerek.


***

Ufukta sonbahar belirmeye başlarken ben de nefes almaya ve dünyamı yeniden görmeye başladım bir nebze. Poyraz, önüne kattığı şu son sıcakları savurduğunda gökyüzünün uçsuzluğuna, sevgili atıl bünyem de hayatı tam kapasiteyle yaşamaya geçecektir nihayetinde...Şimdilik ilk faaliyet olarak (nedense) ev temizliğini seçmiş bulundum.

Üstünkörü yapılan genel ev temizliğinin ardından tül ve güneşliklerin yıkanması sıranın başındaydı..
Sıradaydı..başındaydı derken, ardından sıranın hemen başka işlere geleceği düşünülmesin lütfen. Kolay mı öyle koskoca yazın ataletinden bir çırpıda sıyrılıvermek?

Bu haftalık hepsi bu kadardı.


13 yorum:

hasretsenfonileri dedi ki...

hani sen becerikliydin??? Allah etmeye ben de az kala seni yardıma çağıracaktım!!!!! Bir utanıp sıkılmadan, kaç kalp kırdığını düşünmeden, kaş asabın ayarını bozduğunu hesaba katmadan tutmuş "53" kilo gibi gram sayılabilecek bir ağırlıktan "yük" olarak söz etmektesin.. :)
güle güle kirlet perdelerini sevgili lodoscum bırak kopuk takılsınlar !!

ayferbilici dedi ki...

Doğrusu ince el becerisi gerektiren işlerde pek başarılı sayılmam sevgili Hocam. Ama bilgilerinize saygılarımla sunmak isterim ki:)çalışırken fazlasıyla hırslanıp ortaya çıkan pürüzlere tahammül göstermekte zorlansam da istersem veya istenirse harika işler çıkarmışlığım çoktur.
Şimdi bu minik övünme notumdan sonra dökülen imajımı biraz olsun toplayabilmişimdir umarım:)

Ah Hocam ne '34 beden'ler tanıyorum bilseniz..Yani ben pek de hafif sayılmıyorum:)

Sağolun. Siz de güle güle oturun olur mu...

Adsız dedi ki...

kolay gelsin diyeyim! pek kolay değil anlaşılan nesnelerle mücadele vermek:)
insan, insanlaştırıyor bazen cansızları. ben de Tv'deki spikere laf yetiştirir, radyo DJ'lerine fırça atarım.ama hiç düğmelerle kavga etmişliğim yok:)
sesini duymak sevindirici.
kendine iyi bak, sevgilerimle kal.

ayferbilici dedi ki...

Sakın hep kavga ettiğimi düşünmeyesin:)çarptığım nice kapıya 'pardon' demişliğim de olmuştur benim!

Seni gördüğüme sevindim arkadaşım.
Sen de iyi bak kendine.

ayferbilici dedi ki...

Merdiven..uydurmak gibi olmasın ama, sanırım bizde en çok ezberlenenidir şiirlerin. Tazelenmeyince, hafızada ufak değişimlere uğraması normaldir. Ama sen iyi emek vermiş, yeniden yazmışsın.
Ellerine sağlık, harika olmuş:)

Hoşbuldum!

Adsız dedi ki...

çok talep gördüğü için enerjigatörleri çok üretiyoruz. sana da bir tane gönderiyorum. yanında 50 kadar sevgi bujisi ve dost vidası promosyonumuz olarak kabul et:)
ben de hala perde düğmeleriyle mi cebelleşiyor lodoscum diye merak ediyordum.
ben boş durmuyorum, uzun soluklu bir hikayeyi yazıyorum durmadan ama bir arpa boyu ilerliyorum o ayrı.sevgilerimle kal.
SF

hasretsenfonileri dedi ki...

ay başlayacam ama perdenden!!!! bu kaçıncı gelişim...
Bir güzellik eksik kalıyor zamanımın bir kesitinde yazdıklarını okuyamadığımda sevgili lodoscum.. :(

ayferbilici dedi ki...

enerji promosyonların ve enerjigatör birlikte ha?
Sağolasın felsefecim..inan ilaç gibi geldi:)

Arpa boyu olsun ne çıkar..sonunda ürettiğin değerler arşınlara sığmaz..

ayferbilici dedi ki...

Hocam haklısınız ne deseniz:)
Vallahi bu ziyaretinizin ardından yeni yazı koyamazsam artık yüzünüze ( ya da sayfanıza) bakamam.

Nezaketiniz için sonsuz teşekkürler.

Adsız dedi ki...

canım lodoscum....hikayen öyle hoş öyle güzel ve öyle manidardı ki...

her zamanki gibi harikasın sen..kutluyorum...

seni çok seviyorum arkadaşım.....

güzel bir hafta diliyorum..

sufi dedi ki...

"Biz ki her dem yeniden doğarız" diyen Yunus gibi öfkeden atalete, hiddetten sükunete yolculuğun yazılarına da yansımış aşk ola. sevgilerimle.

ayferbilici dedi ki...

Şu bir cümleye neler sığdırmışsınız..Beni ihya ettiğinizi bilmenizi isterim. Anlamı çok ama, değerli benim için.

Hoş geldiniz:)
Aşk ola.

ayferbilici dedi ki...

Canım Aysel..nihayet:)
Ben de seni çok seviyorum arkadaşım.
Güzel sözlere teşekkürler.
Görüşürüz.