04 Kasım 2007

izliyorum

Şiir, o yıldızlı ortak hazine:
gerekiyordu
aramaya çıkmak aç karnına ve klavuzsuz kalan şeyi dünyada senden,
aya özgü aydınlığı,gizli başağı.
Anahtar,yalnızlıktan kalabalığa,
yitiyordu sokaklarda,ormanda,
altında taşların ve trenlerde.
İlk damgadır karanlık gidiş,
bir bardak suyun verdiği ağır sarhoşluk,
hiçbir şey yemeden doymuş gövde,
gururuyla dilenen yürek.
Ve daha nice şey,kitapların söylemediği
bir sevinçsiz görkemle dolu:
ezen taşı yavaşça koparıp atmak,
eritmek yavaşça maden filizini ruhun
sen okuyan kimse oluncaya dek,
su senin ağzında şarkı söyleyinceye dek.
Ve kolay iştir bu, su içmek kadar
ve boyuna doğmak kadar zor iştir
ve bir garip görevdir senin aradığın
aranınca saklanan,
bir gölgedir ya o çatlak çatıda
her bir oyuğunda bir yıldız vardır.
Som Şiir-P.Neruda/Kara Ada Şiirleri-Çev:Sait Maden

Görüyorum ki,yine yoğunsun bu günlerde..telaşlı bir sükunet var içinde..
Savaş çığlıkları susmuş.Tuhaf bir huzur, bir tatlı bekleyiş...Yoğunluk artık yormuyor ruhu.
Bir şeyler doğuyor sende..





2 yorum:

Adsız dedi ki...

Horoza sormuşlar:
-Tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan?
Horoz cevap vermiş:
-Ben bilmem yalnızca yaparım, demiş.
Şimdi mudurnulu olmamın bununla alakası yok, diyeceğim yaşa, yap gitsin. Bazen fazla sorgulamak, hayatta rahatlık yerine,bunaltı veriyor.
Demek ki, bazen hayatla biz flört edeceğiz, bazen o bizimle dalgasını geçecek biz seyredeceğiz.
Sevgilerimle,küçük mutlulukları yakalaman dileğimle,dünya barışı ve kardeşlik vs. vs. hoşçakal:))SF

ayferbilici dedi ki...

Hikâyenin bu versiyonunu hiç duymamıştım:))Çok haklısın.fazla sorgulamak bazen bunaltı veriyor hattâ bazen de bulantı yapabiliyor.Hele bir yere varılamayan zamanlarda..Ben hayatı çok ama çok fazla ciddiye alıyorum.Sorun bu mu bilmiyorum..Ya da bu bir sorun mu?..Neyse her daim olamasa bile arada bir durmak-serbest bırakmak ve devam etmek gerekiyor.
Sen de hoşçakal Felsefeci,dilekler için teşekkürler:)
Sevgiler benden..